12 Aralık 2013 Perşembe

12.12.13


     Günler, aylar, yıllar geçtikçe dileklerim de çoğalıyor benim. Mesela kocaman bir deniz kenarında minik bir evde yaşamak, içinde alabildiğince kitap, sıcak içecekler. Ve gitmekle kalmak arasındaki o ince çizgide son perdemdeyim. Yorgunluk, hissizlik, umutsuzluk.. Ama ilginçtir ki bunların olmasına rağmen huzurum hep var. Bu içimi ferahlatan, boş vermişliğin huzuru olsa gerek.
     Evet boşvermek dedim. Her insanın hayatında kendine zaman zaman yer edinen birşey. Ama bendeki uzun soluklulardan. Bir durumu istese de kafaya takmama, takamama hali. Hoş, insan neden birşeyleri kafaya takmak isteyebilir ki. Belki ardını hatırlamamak için başka düşüncelerle kendini meşgul etmek olabilir bunun cevabı. Belkide kaçış. Ya da soyutlamak.
    Güçlü olmak gerek hayatın getirdiklerine ve getireceklerine..Gözümün karardığı ve sonunda yaptıklarımın en çokta beni ben olmaktan çıkardığı aşinadır. Ama bazen ufacık bir tebbessüm beni geri getirebiliyor.Küçücük bir masumiyet yeterli olabiliyor. Başlangıcım hep bu sevimli şeylerden.Aynı şekilde sonumda.
     Ve dileklerim gerçekleşiyor benim. Her daim sevgimin içimde kalması yerini hiç terketmemesi, yine herşeyi toz pembe görmem, mutlu ettikçe mutlu olmam, güvenebilmem.. İçimde olan bahsettiğim o huzur vardı ya, işte bunlar huzurum benim. Sevmek  ve sevilmenin muthiş kutsallığıda yanında tabi..
 
              Ve son bir dileğim var benim;  Siz mükemmel olun. Bense sadece mutlu ..
   



8 Aralık 2013 Pazar

08.12.2013



Özlem, dilektir. 

''Lütfen bu gece üşümesin ...''
''Lütfen bu gece acılanmasın ...''
''Lütfen bu gece Rahat Uyusun ...''