27 Nisan 2015 Pazartesi

Merhaba Terk Edenim .. (27.04.2015)

   İnsanlar geçmişlerine en büyük ihaneti unutarak yapar. Benim geçmeyen geçmişim hep şimdimde duruyor. Anılar unutmayı zorlaştırmak için verilmiş cezalardır sevgilim. Ben bu cezaya gülümsüyorum. Senin bıraktığın hiçbirşey ardımda kalmadı benim. İnsana en uzak düşen şey, bilerek geride bıraktıklarıdır çünkü.. Kalbimdeki yerine hiç ihanet etmedim. Yıllarca gidişin hiç bitmedi bende. Kaybedecek de olsam bir yolum vardı sende. Ve hayat o kadar kuralsızdır ki bazen, oyunu kuralına göre oynamak bile kazandırmaz insana. Seni kaybedeceğimi bile bile oynadım bu oyunu. Utanmaktan utanmadan...

   Öyle çok sustum ki sana, kendi sesimi unuttum adeta. Sana dilsizliklerden yapılma bir lisanla geldim, anlamadın.. İki ayrı uykuda, iki ayrı rüyanın birbirine dokunması gibiydi aşk. Sen  bunu bilmiyordun. Toydun. Aramızdaki fark buydu: Sen, ateşin yaktığını bilirdin; ben, ateşte yanmayı ..

   Bitmedi bende yok olasıca yokluğun. Seni beklediğim köşe başları, seyrettiğim filmler, dinlediğim şarkılar. Hiç biri boşluğunu doldurmadı. Yeni yaralar açıyor her biri. İnsanın kendi yanlızlığıyla imtihan edilmesi ne acı değil mi? Sevgimin karşılığı boşluk olmamalıydı oysa. Çok şeyim yoktu aslında sana verebileceğim. Olanlarda seninle gitti zaten. Elimde avcumda yoktu, bende yüreğimden verdim. Bazen düşününce öfkeleniyor insan ; bir ömürlük aşkımı kısacık bir hoşçakal' a nasıl sığdırdın ?

   Bir gün gerçekten  seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerime sinen kokunu duymadan yaşayabilecek miyim? Çünkü, senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun. İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil,  neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilemez. Yinede çalan her kapıya koştum belki benimdir diye. Çocuktum işte .. Öyle inanmıştım ki geleceğine ... Seni çok özlüyorum ; bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulmayacağımı bilmeye bilmeye...
 Anlıyormusun ?


   Kendi yaramın yabancısıyım şimdi. Kalabalığım çok, insanım yok.. İnsana, insanla varılırdı oysaki...