19 Şubat 2014 Çarşamba

Susmak (19.01.2014)

Evet,  olmaz uzun lafın kısası.öyle çoktur ki anlatacaklarınız. Uzun susanlar uzun konuşur çünkü... söylenmemiş sözleri yutarak gülümsemişsinizdir eşe dosta.. '' susmalarım en uzun konuşmalarımdır'' dersiniz.. suskularınızı, onların okumasını, anlamasını beklersiniz.Sonra anlattığınızı bile anlayamanları görür,  saçma bulursunuz bu isteğinizi. Elazar Benyoetz'in sözleri gelir aklınıza '' konuşurken hiç birşey söylemeyebilirsiniz, fakat susarken değil ''

 Susmaya devam edersiniz. Kısası olmayan uzun uzun laflarınız vardır heybenizde bekleyen. Yakanızda ise sükutun altını.. ne konuşmak isteseniz, ağzınızdan koca bir sessizlik çıkacaktır.. ve nereye gitmek isteseniz, sizi selamlayan bir  '' dur ''  işareti olacaktır.Anlatılacak herşeyi susarak ifade etmeyi öğrenirsiniz.

  Artık ne zaman konuşacağınızı da öğretmiştir size bu ayrılık. Fakat şunu da bilmek gerekir; susulacak zamanlarda konuşmak, ehil olmayan ellerdeki tabanca gibidir. Kişi bir gün kendini de vurabilir.

Sonra o sinema biletinin arkasını çevirir, dört yıl önce yazdığınız dizelere bakarsınız. O ince sızı yeniden yerleşir kalbinize..