Merhaba yitip giden canımın içi . . .
Bazen geç kalmaktır aşk. Ben sana geç kalmışım biraz! Yarım bir hikaye bizimkisi. Başı eksik sonu olmayan, ortası sen'li ben'li. Gögüs kafesimde her gün biraz daha büyüyen ve kapanması mümkün olmayan bir boşluktun sen. Denize düşen yılana sarılırmış. Ben aşkının içine düştüm de sensizliğe sarıldım. Artık hiçbir aşk paklamazdı beni. Mutsuz bir insanı kandırmak zordur çünkü.
Kızgın ve kırgınım sana. İntikam hırsı bürüyor bazen içimi. Senden alamadığım intikamın bana nasıl bir yeniklik duygusu yaşattığını bilsen yerimde olmak istemezdin! Ah acım.. Zamana mı bırakmalıyım cevabı ?
Zamana güvenme; o da gelip geçiyor ..
'Git' demiştin giderken; keşke bu kadar kısa sürse gidebilmek. Sesinde bir çığlık vardı bunu söylerken; sessizliğinde bile kendini ele veren. Gözlerinde ' böyle bitmemeliydi' yazıyordu ama sen gidiyordun.
Beni hiç dinlemedin..
Gittin ..
Gidecek hiçbir yol yokken bir yolcu gibi beklemek öyle zor ki. Öyle zor ki senden gönderilmek. Şimdi sakin bir boşluğa sığınmak istiyorum. Senden öncesi, bizden sonrası gibi bir boşluğa.. Son damla gözyaşımdaki anlamla/acıyla o ana çiviledim zamanı. Son kez ' Seni Seviyorum ' demek istedim de koca bir sus düştü sol gözümden.. Son kez bakamadan, yüreğimi ardımda bıraka bıraka koştum ..
Soruyorum sana; İnsan sebepsiz yere terkeder mi sevdiğini ?
Sen benim çocuk kalbimin, çocuk aşkıydın.
Ve çocukluk aşkı bir kere yaşanırdı;
ben sende o hakkımı kaybettim ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder